Ürün Listesi

Uçuş Simülatörü (VR Gözlüklü)

Yazılımsal ve donanımsal bileşenlerden oluşan Uçuş Test ve Eğitim Simülatörü,büyük ölçüde pilot eğitimi için kullanılır,ancak uçak karakteristiklerini araştırmak,kullanım özelliklerini kontrol etmek,uçak tasarım ve geliştirmesini yapmak için de kullanılabilir.

 Eğitim amaçlı kullanılan simülatör, uçak veya diğer karmaşık sistemlerin kontrollerinin ve kullanımının gerçekçi bir şekilde taklit edilmesini sağlamak için tasarlanmış yazılımlardır.Uçuş simülatörü, pilot için uçan makinenin ortamını simüle edebilen sanal gerçeklik sistemidir. Simülasyon deneyimleri başlangıçtan ileri seviyeye kadar birçok seviye ve farklı senaryo içermektedir. Simülasyonda kullanılan fiziksel modeller, sayısal ve deneysel verilerle güncellenmekte ve gerçek uçuş şartlarının en iyi şekilde temsili sağlanmaktadır.

Robotik Kol

Robotik kol; programlanabilir, mekanik parçaların bütünü ya da karmaşık bir robotun bir parçası olarak nitelendirilir. Günümüzde, robotik kollar endüstrinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. İnsan gücünü en aza indirerek, hata payını azaltıp, üretim miktarını üst seviyelere getirerek, günümüz teknolojisine önemli derecede katkı sağlamaktadır. Günümüzde, “Robot Kolları” endüstriyel üretim tesislerinin temel taşı haline gelmiştir. Hidrolik, pnömatik ve elektrikli, çeşitli motor sistemleriyle üretilen bu sistem, endüstrinin birçok alanında kullanılmaktadır.

Ev Tipi 3D CNC Tezgahı

Ev tipi 3D CNC Yazıcı (Snapmaker A350), üç farklı basım metodunu üzerinde barındıran modüler bir makinadır. Söz konusu metotlar; 3D baskı, lazer gravür (laser engraving) ve CNC oyma (CNC carving)'dir. Tamamı metal parçalarla oluşturulmuş bu yazıcı, yüksek hassasiyetli bir performansa, kullanımı kolay bir yazılıma ve dokunmatik ekrana sahiptir. Bozulmayacak kadar sağlam olması ve kullanıcı hatası sonucunda hasar almama özellikleri ile eğitim sektöründe birçok eğitim kurumunda ve endüstriyel alanlarda kullanılmaktadır.

3D Yazıcı

Sanal ortamda tasarlanmış üç boyutlu nesneleri katı formda somut nesnelere dönüştüren makinelere 3D (üç boyutlu) yazıcı denir. 3D baskı teknolojisi ile ihtiyaç duyduğunuz bir nesneyi basabilir, 3D tarayıcı ile taradığınız bir cismin çıktısını alabilir, çizdiğiniz bir tasarımı prototip haline getirebilir, hatta kendi ürününüzü oluşturabilirsiniz. 3D yazıcılar, katmanlı imalat diye nitelendirilen bir üretim yöntemi ile çalışırlar. Baskı için birçok hammadde kullanılsa da genellikle “Filament” diye nitelendirilen termo plastik materyaller kullanılır. Kısacası, 3D yazıcılar ile dilediğiniz her şeyi istediğiniz boyutlarda bastırabilirsiniz.

Robomaster EP Core (Robotik Kollu Robot)

RoboMaster EP Core, üzerine monte edilmiş özel bir kamera ile nesneleri tutup hareket ettirebilen özel tasarım robotik kol ile donatılmış bir robottur. Bu sayede, kamera ile nesne algılaması yapılabilir ve nesneyi sadece eşleştiğinde almasını sağlayan hareket kabiliyetine sahiptir. RoboMaster EP Core, açık kaynaklı bir yazılıma sahip olup, özel tasarım bir robotik kol, kavrayıcı mekanizma, çok yönlü hareket edilebilen teker yapısı ve kızılötesi mesafe sensörü gibi özelliklere sahiptir. Bunun yanı sıra, çizgi izleme özelliği mevcuttur.

RoboMaster S1

RoboMaster S1, her öğrencinin potansiyelini ortaya çıkarmak için inşa edilmiş oyun değiştiren bir eğitim robotudur. Her yıl düzenlenen robot yarışmalarından esinlenen S1,kullanıcılara büyüleyici oyun modları ve akıllı özellikler sayesinde derinlemesine bir bilim, matematik, fizik, programlama ve daha fazlasını anlama olanağı sağlar.

RoboMaster S1, akıllı kontrolör, blaster (püskürtücü), iki eksenli mekanik dengeleyici, yüksek performanslı motor ve her biri çok yönlü hareket ve hassas kontrol sağlayan 12 silindirli dört Mecanum tekerleği gibi teknik özelliklere sahiptir.

Robotis Premium (Köpek Robot)

Robotis Premium; eğitim, robot yarışması ve eğlence uygulamaları için çok yönlü robot kitidir. Bu setle köpek, örümcek, dinozor, akrep ve insansı robot gibi farklı mimarilere sahip robotlar yapabilirsiniz. Dynamixel akıllı servo motor ile istenilen şekilde hareket çeşitliliğine ve yapısal çeşitliliğe sahiptir.

Robotis Premium, GUI tabanlı bir programlama arayüzü, gelişmiş yürüme kabiliyeti (kendi kendine denge ayarlayabilen sistem); Gyro, mesafe ve IR sensörleri dahil birçok farklı sensöre sahip olması, farklı tasarımlara izin veren, çok yönlü mekanik eklem sistemi ile öne çıkmaktadır.

Robotis Engineer Kit2 (Humanoid)

Robotis Engineer Kit 2, AI-tabanlı, çok eklemli ve STEM eğitimi için farklı bilgi ve becerilerinizi harekete geçirecek bir kittir. Robotis Engineer Kit 2, görüntü işleme için Raspberry Pi Kamera ve Raspberry Pi Zero Board ile donatılmıştır. Kamera ile görüntü işleme özelliklerine ek olarak, kullanıcıların robotlarını eğitim, hobi, eğlence ve yarışma faaliyetlerine katılmaları için programlamalarını sağlayan Python programlama dilini destekler.

Robotis Engineer Kit 2, metamorfik yapıda üç model içerir. İnsansı bir robot, eklem bacaklı yapıda bir akrep ve paletli bir tank yapısına bürünebilir.

Robotis Engineer Kit2 (Autobot)

Robotis Engineer Kit2 setinden üretilen bir diğer robot ise Transformers Robot olarak karşımıza çıkmaktadır. Autobotlar birkaç hamleyle saniyeler içerisinde robottan araca dönüşür.

Artie Max Çizim Robotu

Kodlamanın yaratıcılıkla buluştuğu Artie Max, beş yerleşik kod ile kodlamanın sanatsal yönünü öğretir. Hem kodlamaya yeni başlayanlar için hem de profesyonel kodlayıcılar için 5 farklı programlama dilini (Blockley, Snap, JavaScipt, Python ve C++) desteklerken; çocukların bilimsel, teknolojik, eğitsel ve matematiksel becerilerini geliştirir.

Artie Max, basit komutlarla dakikalar içinde renkli içerikler kodlamanıza olanak tanır.

Cubelets Curiosity Set (Merak Seti)

Cubelets Curiosity Set, 4 yaş ve üzeri çocukların kodlamaya adım atmasını sağlayan basit bir kodlama setidir. Bir robotun temel yapı taşlarından oluşan küpleri birbirine entegre ederek farklı özellikte yüzlerce robot oluşturabilirsiniz. Donanım ve yazılımın bir karışımı olan Cubelets, robotik kodlamayı ve diğer fikirleri keşfetmeyi her zamankinden daha kolay hale getirmektedir.

Astronot Kıyafeti ve Roket

Uzay, daima merak uyandırmış ve yüzyıllar boyunca araştırılmaya değer görülmüştür. Sovyetler Birliği'nin 1957'de Sputnik 1 adlı yapay uydusunu Dünya’nın yörüngesine göndermesi ve Sovyet kozmonot Yuri Gagarin’in 1961’de uzaya çıkan ilk insan olarak tarihe geçmesi, insanlığın uzay ile olan macerasına yeni bir boyut kazandıran önemli gelişmeler olarak kabul edilmektedir.

Roket, mekanik anlamda bir jet motorunda olduğu gibi yanma işlemine bağlı olarak itki üreten ancak bunu yaparken çevreden mecburi bir hava girişine ihtiyaç duymayan motora verilen addır. Bir roket motoru kullanarak itki üreten, askeri ya da sivil amaçlı kullanılan mermi, füze, uzay-hava araçlarının tamamına roket denilebilir.

Uzay aracının gittikçe artan bir hızla boşluğa doğru yol alması sırasında astronotları büyük tehlikeler bekler. Bu tehlikelerden bir tanesi de hız artışı, ivmelenme neticesinde astronotların ağırlıklarının artmasıdır. Astronotun vücudunu bir korse gibi sıkan bu özel kıyafet kanı vücutta tutmaya yarar. Bu özel elbise olmadan astronotlar uzay boşluğunda, Ay üzerinde veya herhangi bir gezegende yürüyemezler. Bir araçtan ötekine geçemezler. Uzayda atmosfer olmadığı için astronotlar nefes bile alamazlar. Bu yüzden bu kıyafette nefes almalarını sağlayan bir oksijen tüpü taşırlar. Uzaya çıkan bir astronotun giydiği kıyafet, onu uzaya ulaştıran roket ve kapsül kadar önemlidir.

Drone

Drone, son yıllarda geliştirilen “insansız hava aracı” modellerinin en yaygın ve popüler şekilde kullanılan versiyonlarındandır. Dışarıdan bakıldığında oyuncak gibi görünseler de multikopter tasarımları son derece gelişmiş bir teknolojiyi barındırır. Günlük yaşamda sıkça karşılaşılan drone’lar, ağırlıklı olarak bireysel kullanım için üretilen küçük ölçekli multikopter modellerdir. Bireysel kullanım amaçlı drone’lar havadan görüntüleme temel özelliği sayesinde kişisel eğlence etkinliklerinde tercih edildiği gibi profesyonel sinema filmi, televizyon dizisi, belgesel ve program çekimlerinde de kullanılır. Kullanım alanları son derece geniş olan büyük boyutlu multikopter çeşitleri enerji, tarım ve ulaşım gibi alanlarda da hizmet verebilmektedir. Gelecekte drone’ların ilk yardım ve kargo amaçlı kullanılması da oldukça mümkündür.

Deney Listesi

VR Gözlük Alanı

Sanal gerçeklik gözlüğü olarak bilinen VR gözlükler son senelerde oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Sanal gerçeklik gözlüğü, günümüzde yaygın olan LED, LCD, Plazma gibi teknolojiler ile üretilmiş telefon, bilgisayar ve diğer birçok aygıtın ekranında göz yanılmaları sayesinde görüntüyü daha gerçekçi algılatmak için tasarlanmış teknolojik gözlüklerdir. Sanal Gerçeklik Gözlükleri ile filmi izlerken, oyun oynarken veya televizyon ekranında 3D film seyrederken izlenilen görüntünün daha gerçekçi algılanması sağlanır.

Stirling Motoru

Stirling motoru, kapalı bir haznenin dışardan ısıtılmasıyla oluşan enerjiyi mekanik enerjiye dönüştüren makinadır. Sıcak hava motoru olarak da bilinir. Isınan havanın genişleyip sıkışmasıyla motor hareket etmeye başlar. 1816 yılında İskoç rahip Reverent Robert Stirling icat etmiştir. İstedikleri ısı enerjisini doğrudan hareket enerjisine dönüştürmektir. Stirling motorunun diğer içten yanmalı motorların aksine kullandığı enerjinin türe bağlı olmaması, bu motorları gelecek için daha ümit verici hale getirmiştir.

Odun, kömür, petrol ürünleri, doğal gaz, bitkisel atıklar, güneş enerjisi, nükleer enerji, jeotermal enerji ve adını sayamadığımız birçok enerji kaynağı Stirling motorlarında kullanılabilmektedir.

Stirling motoru, yalıtılmış olarak bir miktar çalışma gazının (genellikle hava veya helyum, hidrojen gibi gazlar) ısıtılma ve soğutulma işleminin tekrar edilmesi ile çalışır. Stirling motoru, hava, helyum veya hidrojen gibi bir gaz ile doldurulur. Buna, çalışma gazı denilir. Stirling motoru içerisindeki gaz ısıtılır. Isı ile Stirling motoru içerisindeki basınç artar ve sonuç olarak piston hareket eder. Ondan sonra gaz soğutulur ve basınç düşer. Tekrar ısıtılır ve çevrim böylece tekrarlanır. Gerçek bir Stirling motoru çalışırken bu döngü çok hızlı bir şekilde gerçekleşir, hatta bir içten yanmalı motor ile aynı hızdadır. Çalışma gazı, Stirling motoru içerisinde, sıcak ve soğuk bölümler arasında yüksek hızda ileri ve geri hareket eder, sürekli olarak ısı kazanır ve kaybeder; sonucunda ise güç üretir.

Tesla Bobini

Tarihteki ilk elektrik mucidi Nicola Tesla’nın en önemli buluşlarından olan Tesla bobini, elektrik geriliminin yükseltilerek yüksek frekanslı düşük akım yoğunluğuna sahip bir çıkış ile elektrik gücünün kablosuz olarak aktarılmasını amaçlayan bir çeşit deşarj bobinidir. Bobinin ürettiği voltajlar, 1.000.000 voltun oldukça üzerine çıkabilir. Tesla bobini, son derece güçlü elektrik alanları oluşturmaları bakımından benzersizdir.

Yüksek gerilim trafosunun kondansatörü şarj etmesiyle bobin çalışmaya başlamaktadır. Salınım neticesinde elde edilen yüksek frekanslı akım sonrasında ise elektriğin kablosuz iletilmesi havada gerçekleşir. Birincil bobinin binlerce volt değerinde yüklemesini kondansatörü gerçekleştirir. Manyetik alanın etkisiyle çok daha ince telli olan ikincil bobinde yükleme almaktadır. Kutuplaşmanın sonucu olarak kıvılcım elde edilir. Gerilim değerlerine göre kıvılcımların şiddeti artabilir, azalabilir.

Plazma Küre

Plazma küre, Nikola Tesla tarafından yüksek voltaj olgusunu araştırmak amacıyla içi boşaltılmış cam tüplerde yaptığı deneyler sonucunda icat edilmiştir. Plazma küre,düşük basınçlı özel cam küredir. Çalıştırıldığında, içindeki gaz elektromanyetik olarak uyarılır ve gaz karışımına göre belirlenen renklerde rastlantısal ışımalar meydana gelir. Plazma küre, düşük basınçlı gaz karışımı içeren ve yüksek frekanslı değişken akımla çalışan bir cihazdır. Ortasında bulunan küçük küre elektrot vazifesi görmektedir.Cihaz çalıştırıldığında merkezdeki küçük küreden dışardaki cam kürenin iç yüzeyine elektrik alan çizgileri doğrultusunda ve renkli ışımalar şeklinde plazma tanecikleri iletilmeye başlar.

Elimizle küreye dokunduğumuzda ise, yüksek frekanslı elektrik alanını etkileyerek merkezdeki küçük küreden dıştaki cam küreye dokunduğunuz yere doğru tekli ışımalar meydana gelir. Böylece, bir paratoner gibi elektrik akımını kendimize doğru çekeriz. Bunun nedeni camın kapasitör içindeki dielektrik gibi davranarak el ile iyonlaşmış gazı biçimlendirmesidir.

Van de Graaff Jeneratörü

Van de Graaff jeneratörü hareket eden bir kayış yardımıyla içi boş bir kürede yüksek gerilim biriktirmeye yarayan bir elektrostatik jeneratördür. 1929 yılında Amerikalı fizikçi Robert Jemison Van de Graaff tarafından icat edilmiştir. Yük, iletkenin içinde herhangi bir yere yerleştirildiğinde, dış yüzeye doğru hareket eder ve iletkenin içinde alan sıfır olur. Robert Van de Graaff bu düşünceden faydalanarak 1931 yılında, yüklü parçacıkları yüksek kinetik enerjisine çıkaran hızlandırıcı inşa etmiştir.

Van de Graaff jeneratörü hareket eden bir kayış yardımıyla içi boş bir metal kürede statik elektriklenme ile yüksek gerilim biriktirmeye yarayan elektrostatik jeneratördür. Jeneratör çalıştırıldığında metal küre aynı (pozitif) elektrik yükleri ile yüklenir ve küreye dokunan kişi de aynı pozitif yükleri ile yüklenir. Aynı işaretli elektrik yükleri birbirlerini iter ve birbirlerinden olabildiğince uzağa gitmek isterler. Böylece küreye dokunan kişinin saç telleri birbirini iterek ayrılır ve havalanır. Statik elektriklenmeyi incelemede oldukça ilgi çekici ve eğlenceli bir cihazdır.

Theremin Müzik Aleti

Theremin, çalarken temas gerekmeyen manyetik dalgalar kullanılarak çalınan bir müzik aletidir. Gövdesine bağlı iki metal antenin bulunduğu bu alet, antenler sayesinde ses çıkarır. Müzisyen, iki metal antenin arasına elini konumlandırarak sesi şekillendirmeye ve hacimlendirmeye başlar. İki anten arasındaki elektrik sinyalleri theremin sayesinde büyütülür ve müzisyenin el hareketleriyle hoparlöre yönlendirilir. Bu açıdan, müzisyenin el hareketlerindeki koordinasyon oldukça önemlidir.

Theremin, dünya'nın ilk elektronik müzik aletlerindendir ve sıklıkla bilim kurgu ve korku filmlerinin müziklerinde kullanılmaktadır. Theremin, çıkardığı ses ve çalma tekniği nedeniyle, öğrenmesi en zor müzik aletlerinden biri olarak kabul edilir.

Havada Duran Küre

İki mıknatısın eş kutbunun birbirini itmesi özelliğinden faydalanılarak yapılmıştır. Alta uygun şekilde konulmuş iki mıknatıstan biri, manyetik itme kuvvetlerinin etkisiyle diğerinin üzerinde hiçbir şeye temas etmeden durabilir. Havada duran küre, manyetik kuvvet sayesinde havada asılı kalabilmektedir. Günümüzde kullanılan Maglev trenleri de bu ilkeye dayanır. Bu mıknatıslar sayesinde tren, raylardan 10 mm yükseklikte yol alır.

Rüzgar Türbini

Yüzyıllardır rüzgar enerjisinden birçok konuda yararlanılmıştır. Rüzgar türbini, rüzgar enerjisi ile çalışan ve rüzgar enerjisinden elektrik üretmeye yarayan mekanizmadır. Diğer bir şekilde ifade edecek olursak, rüzgardaki kinetik enerjiyi önce mekanik enerjiye, daha sonra da elektrik enerjisine dönüştüren sistemdir. Genel olarak üç kanatlıdırlar ve çoğunlukla rüzgarın şiddetinin fazla olduğu dağ, tepe gibi yerlere konumlandırılırlar. Rüzgar enerjisi, yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde tükenmesi en olanaksız olan enerji çeşitlerindendir.